<div>Etkili olan mevsim sıcaklarından sonra olgunlaşan üzüm salkımları toplanıp çuvallarda çiğnendikten sonra sıkılan suları, kazanlarda 200-250 derece sıcaklıkta kaynatılarak pek pekmez haline getiriliyor.</div> <div>Kurtalan’a bağlı Yuvalı Köyünde ailesinin üzüm bağı bulunan Yunus Özcan mevsimin ilk pekmezini yaparak her yıl ortalama 60-70 kilo pekmez ürettiğini söylüyor.</div> <div>Özcan pekmez yapımının çok emek isteyen maliyetli bir iş olduğunu aktarırken “Pekmez yapımı için en az 2 gün emek verilmesi gerekiyor. Ailece bağ bozumuna giderek üzümleri topluyoruz. Sonra getirdiğimiz üzümleri suda yıkayıp torbalara dolduruyoruz. Ağzını kapattığımız torbaları özel yapım ezme alanlarında ağımıza giydiğimiz çizmelerle bir güzel eziyoruz. Çıkan üzüm suyunu kovalarla geniş ağızlı kazana koyup kaynatıyoruz.” dedi.</div> <div>İlk kaynamada odun külü veya kireç taşını kaynayan kazanın içine attıklarını belirten Özcan, bu şekilde kazanın köpürdüğünü ve üzüm suyundaki lif ve ince posanın kendiliğinden ayrıştığını aktardı.</div> <div>Ayrışan ve köpüğü alınan kaynamış üzüm suyunu bir süre dinlendirdiklerini ifade eden Özcan, dinlendirilen üzüm suyunun berraklaştığını ve bu berrak üzüm suyundan daha temiz ve kaliteli bir pekmezin elde edildiğine işaret etti.</div> <div>Temiz ve berrak üzüm suyu tekrar kazana alınarak odun ateşinde 200-250 derece sıcaklıkta saatlerce kaynatılırken Yunus Özcan, “Dinlendirilmiş ve berraklaşmış üzüm suyu tekrar kazana alındıktan sonra saatlerce kaynatılıyor. Üzüm suyu kaynadıkça içindeki fazla su miktarı buharlaşırken en sonunda gelinen aşamada bir miktar kalınlaşmış tatlı ve kendine has kokusuyla üzüm pekmezi hazır oluyor.” diye konuştu.</div> <div>Özcan, pekmez yapımı sırasında isteğe bağlı olarak fıstık ağacı yaprağı, köy tereyağı ve hakiki bal gibi katkılarında tat verme amacıyla üzüm pekmezine konulduğunu belirtirken kendisinin de fıstık ağacı yaprağını üzüm pekmezini kattığını sözlerine ekledi.</div> <div>(Mehmet Sadık AKSOY)</div>