TÜM DÜNYANIN OKUDUĞU “WANSA ÖYKÜLERİ” 3. BASKISI YAPILIYOR

Siirt-Pervari’li Araştırmacı Gazeteci Yazar TECELLİ Sırma’nın kaleme aldığı, Türkiye’de dünya edebiyatı serisinde satış rekorları kıran “Wansa Irak Öyküleri”nin üçüncü baskısı yapılıyor.

Amerika Birleşik Devletlerinin en büyük yayın evi olan "Amazon” yayınlarında e-Kitap olarak, İngilizce yayınlanan kitabın ilk baskısı 2011 yılında, ikinci baskısı da 2018 yılında ‘İletişim Yayınları’nda yapıldı.-Wansa Öykülerini Bütün Dünya OkuyorDünyanın birçok ülkelerinde satışa sunulan kitap, Türkiye’de de satış rekorları kırdı.Dünya Edebiyatında şimdiden adından söz ettiren bu kitap, aynı zamanda Türkiye’nin de tanıtımında da büyük bir katkı sağlıyor.Yazar Tecelli Sırma ‘Wansa Öyküleri’, kitabı ile ülke dışındaki olayları anlatan ilk Türk yazarları arasında yer almaktadır.-Kitap, Yönetmen ve Senaristlerin İlgisini Çekmeyi BaşardıTürk Sinemasının önemli Yönetmen ve Senaristlerinden Hasan Fehmi Yaşar ve Yönetmen Senarist Serdar Temizkan tarafından senaryosu hazırlanan kitap, kovid-19 salgını ve ekonomik nedenlerle şimdilik beklemeye alındı.Yazar Sırma’nın kaleme aldığı son kitabı yine aynı coğrafyayı anlatan ‘İyiyi ve Kötüyü Bilme Ağacı’adlıromanı da aynı ilgiyi görüyor. İkinci romanı üzerinde çalışmaları devam eden Yazarın bugüne kadar yayınlanmış, yedi kitabı bulunmaktadır.Kitap; Irak-İran savaşı sonrası halkın çektiği sıkıntılar ve Saddam Hüseyin’in halkına yaptığı zulmü anlatan dünyadaki ilk örneklerin başında sayıldı. Tecelli, Irak Öykülerinde; Irak'ta da yaşayan Sünni, Şia, Yezidi, Hıristiyan gibi farklı inanış, farklı kültürdeki insanların, savaşın aynılaştırdığı gündelik yaşamlarının ölüm ve acıyla yoğrulmuş, ortak ve dokunaklı öyküleri anlatıyor.Kitaptan ilk cümlelerBu kent artık ne Darülselam ne Medinet-üs Selam ne de Tanrı'nın Bahçesi... Kent tecavüze uğramış kadınlar gibi intihara meyilli. Bombalanmış yıkıntılar arasında, şehir eşkıyaları, Amerikan askerleri ve insan eti yemeye alışmış sokak köpeği sürüleri devriye geziyor. Helikopterler, tanklar ve Rambo'lara rağmen yaşama tutunmaya çalışan halk, en büyük savaşı; 'ayakta kalma savaşı'nı veriyor.