Köy sakinlerinden Mahsım Keklik, pekmezin yapım aşamalarını anlattı. Keklik, bağlardan toplanan üzümlerin önce özenle ayıklandığını belirterek şunları söyledi:
"Üzümleri topladıktan sonra ailemiz üyeleriyle birlikte teknelerde eziyoruz. Ezdikten sonra suyunu çıkarıyoruz. Bu suyu bakır kazanlara dolduruyoruz. Altına odun ateşi yakıyoruz. Kaynamaya başlayınca üstünde köpük oluşuyor, o köpükleri sürekli alıyoruz ki pekmez berrak olsun. Saatlerce kaynıyor, yoğunlaşıp koyulaştığında artık hazır demektir. Sonra soğutuyoruz, bidonlara doldurup kış için saklıyoruz."
Tamamen doğal yollarla elde edilen pekmezin hiçbir katkı maddesi içermediğini vurgulayan Keklik, “Eskiden beri aynı usulle yapıyoruz. Ne şeker var, ne katkı. Sadece üzümden oluyor. Kışın hastalıklara karşı iyi gelir, insana güç verir. Çocuklara da çok faydalı. Bizim için hem gıda hem şifa kaynağıdır.” dedi.
Keklik, pekmez yapımının sadece bir üretim süreci olmadığını, aynı zamanda aileleri bir araya getiren bir gelenek olduğunu da ifade ederek, “Büyüklerimiz kazanların başında bekler, çocuklarımıza da bu işi öğretiriz. Hep birlikte imece usulü çalışıyoruz. Böylece hem kış için yiyeceğimizi hazırlıyoruz hem de aile bağlarımızı güçlendiriyoruz.” diye konuştu.
Üçpınar köyünde devam eden pekmez mesaisi, aile bireylerinin birlikte çalıştığı, dayanışmayı ve paylaşmayı yaşatan bir kültürel miras olarak sürdürülüyor.
