Barodan yapılan açıklamada, malpraktis davalarında kusur değerlendirmesi ve teknik incelemelerin Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi heyetleri tarafından gerçekleştirildiği, nihai kararın ise bağımsız yargı mercilerince verildiği hatırlatıldı. Avukatların görevinin yalnızca müvekkillerinin hak arama özgürlüğünü mahkemeler önünde dile getirmek olduğu ifade edildi.
Açıklamada, Adli Tıp Kurumu’nun birçok dosyada komplikasyon değerlendirmesi yaparak hekime kusur izafe etmediğinin bilindiğine dikkat çekilerek, “Hekimlere yüklenen sorumluluğun kaynağı avukatlar değil, bilimsel ve hukuki değerlendirmelerdir. Avukatları hedef alan, gerçeğe aykırı ithamlar mesleğin itibarını da haksız yere zedelemektedir” denildi.
Siirt Barosu, hekimlerin mesleki güvenlik ve güvencelerini artırmaya yönelik taleplerini anladıklarını ve değerli bulduklarını da vurguladı. Sağlık sistemindeki yapısal sorunların çözümü için yapılacak düzenlemeleri desteklediklerini belirten baro, bu noktada avukatların hedef alınmasının yanlış olduğunu kaydetti.
Son olarak açıklamada, “Hukuk devletinin temel taşlarından biri olan avukatlık mesleğini itibarsızlaştırmaya yönelik bu tür açıklamaları kınıyoruz. Kamuoyunu yanlış bilgilendiren ve mesleğin saygınlığını zedeleyen açıklamalara karşı mesleğimizin yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi.