Merkez tarafından yapılan açıklamada, olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen soruşturmanın etkin şekilde yürütülmediği ifade edildi. Açıklamada, soruşturmanın başında yapılan otopsiye ailenin ve avukatların katılımının engellendiği, dosya hakkında verilen gizlilik kararı nedeniyle aile ve avukatların bilgiye erişiminin imkânsız hâle getirildiği vurgulandı.
Siirt Barosu Kadın Hakları Merkezi, maktulün vücudunda iki farklı erkeğe ait DNA örneği tespit edilmesine rağmen, bu örneklerin bulunduğu bölgelere ilişkin bilginin Adli Tıp Kurumu tarafından dokuz ay boyunca gizli tutulduğuna dikkat çekti. Ancak Van ve Diyarbakır Baroları ile meslektaşlarının ısrarlı girişimleri sonucunda, söz konusu örneklerin göğüs ve vajina iç bölgesinde tespit edildiği bilgisinin 10 Ekim 2025 tarihinde soruşturma dosyasına eklendiği belirtildi.
Merkez, bu durumun tek başına bile ölümün şüpheli bir ölüm ve cinsel saldırı ihtimali taşıdığını açıkça ortaya koyduğunu ifade etti. Ayrıca soruşturmanın başından itibaren etkin yürütülmemesi, usuli eksikliklerin bulunması ve sürecin şeffaflıktan uzak şekilde ilerlemesinin adil bir yargılama yapılacağına dair ciddi şüpheler uyandırdığına dikkat çekildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Rojin Kabaiş dosyasına ilişkin soruşturmada tüm eksikliklerin giderilmesini, etkin ve tarafsız bir soruşturma süreci yürütülmesini, delillerin bütüncül biçimde değerlendirilmesini ve tüm sorumluların yargı önüne çıkarılarak adil bir yargılama yapılmasını talep ediyoruz.”
Siirt Barosu Kadın Hakları Merkezi, Rojin Kabaiş için adalet sağlanana dek sürecin takipçisi olacaklarını belirterek, “Dayanışma ve mücadele içinde olmaya devam edeceğiz.” ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.