Siirt’te Böbrek Taşı Vakalarında Artış!

Siirt’te son dönemde böbrek taşı vakalarında belirgin bir artış yaşanıyor. Uzmanlar, özellikle aniden başlayan bel ve yan ağrılarını hafife almamanın hayati önem taşıdığını belirterek vatandaşları uyarıyor.

Siirt’te Böbrek Taşı Vakalarında Artış!

Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Uzmanı ve Siirt Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azmi Levent Sağnak, böbrek taşının erken tanı ve uygun tedavi yaklaşımlarıyla büyük ölçüde kontrol altına alınabildiğini söyledi.

Prof. Dr. Sağnak, böbrek taşlarının bölgede sık görülen hastalıklar arasında bulunduğunu, özellikle erkeklerde daha yaygın olduğunu ifade etti. Yetersiz su tüketimi, yüksek tuz ve protein alımı ile genetik yatkınlığın taş oluşumunu tetiklediğini dile getirerek halk arasında “kum dökme” olarak bilinen küçük taş parçalarının çoğu zaman fark edilmeden vücuttan atılabildiğini belirtti.

Bölgede en sık görülen taş türlerinin kalsiyum oksalat, sistin, ürik asit ve struvit olduğuna dikkat çeken Sağnak, özellikle enfeksiyona bağlı olarak gelişen struvit taşlarının kadınlarda daha sık görüldüğünü aktardı. Bel, yan ve böğür ağrılarının yanı sıra idrarda yanma, bulantı, kusma ve kanlı idrarın böbrek taşının önemli belirtileri arasında yer aldığını söyleyen uzman, ateş ve titreme durumunda enfeksiyon ihtimali nedeniyle acil sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini vurguladı.

Su tüketiminin taş oluşumunu önlemede kritik rol oynadığını belirten Prof. Dr. Sağnak, günlük en az 2,5 litre su içilmesi gerektiğini, idrar renginin açık sarı olmasının böbrek sağlığının önemli bir göstergesi olduğunu ifade etti. Sebze ve meyve tüketiminin artırılması, tuz ve şekerin azaltılması, paketli gıdalardan uzak durulması gerektiğini de hatırlattı.

Taş boyutlarıyla ilgili bilgi veren Sağnak, 4 milimetreden küçük taşların yüzde 90 oranında kendiliğinden düşebildiğini, 4 ile 7 milimetre arasındaki taşların yarısında doğal düşme ihtimali bulunduğunu, 8 milimetre ve üzerindeki taşların ise çoğunlukla cerrahi müdahaleyle çıkarıldığını söyledi. Böbrekte hasar oluşması, tam tıkanma, şiddetli ağrı ve enfeksiyon gibi durumlarda ameliyatın kaçınılmaz olduğunu belirterek taş analizinin ve düzenli tahlillerin tedavide önemli yer tuttuğunu vurguladı.

Prof. Dr. Sağnak, böbrek taşı hastalığının tekrarlama riskinin yüksek olduğunu ve bu nedenle düzenli takip gerektiğini ifade ederek, sıvı tüketimi, beslenme ve egzersiz alışkanlıklarının değiştirilmesinin tedavinin temel unsurları arasında bulunduğunu söyledi. Uzmanlar, ağrı başladığında vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurulması çağrısında bulundu.