Siirt, on bin yıllık bir geçmişiyle kadim Ortadoğu kentlerinin tipik bir örneğini taşıyor. Yol güzergahlarının üzerinde olması nedeniyle ticaretin kalbi burada atıyordu. Sıklıkla işgallere uğrayan kent Akatlardan Osmanlılara kadar pek çok siyasal yapı hakimiyet kurdu.
Yol güzergahındaki kent bölgenin ticaret merkeziydi. Ticaret ve sosyal etkinlikler Ulu Cami etrafındaki bölgede gerçekleştirilirdi. Bu yörede ticaret kapalı çarşıda yapılırdı. Bu çarşı balık omurgası şeklindeydi, sağa ve sola açılan kolları vardı. Bu kolların üzerinde Helvacılar Çarşısı, Bakırcılar Çarşısı, Demirciler Çarşısı, Yemeniciler Çarşısı gibi iş kolları ayrılmış esnaflar yer alırdı. Şehrin bütün ekonomik faaliyeti bu çarşıda görülürdü. Çarşının üzeri küçük küçük kubbelerle kapalıydı. Bu kubbelerde aydınlatma ve havalandırmayı sağlayan açık bölümler olurdu.
Özellikle Ortadoğu bölgesinden ciddi göçler aldı. Mahalle sayısı 14’e çıktı. Bu kaza sancak oldu. Şehir klasik Osmanlı şehir mimarisine uygun bir şekilde Ulucami etrafında gelişti.
Cumhuriyet döneminde bu şehir, vilayet oldu. Mahalle isimleri değiştirildi. Şehir tepelerden düz alana doğru genişledi. Siirt’in ilk imar planı 1949 yılında hazırlandı. Fakat bu plan, tam
manasıyla uygulanamadı. 1950 yılından sonra kırsal bölgelerden şehir merkezine doğru göç hareketleri hızlandı. Şehir hızlı bir şekilde büyümeye devam etti. 1967’de yeni bir imar planı hazırlandı. Bu plan üzerinde 1977, 1995 ve 2006 yıllarında önemli değişiklikler gerçekleştirildi.