Evimin Altından Fay Hattı Geçiyor Mu? MTA’nın 2025 Yenilenmiş Haritasına Göre 45 İl ve 110 İlçe Risk Altında

Türkiye'nin deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleştiği bu dönemde, vatandaşların en çok merak ettiği sorulardan biri “Evimin altından fay hattı geçiyor mu?” oldu. Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından yayımlanan 2025 yılına ait yenilenmiş diri fay haritası, 45 il ve 110 ilçenin aktif deprem riski taşıdığını gözler önüne serdi. Türkiye genelinde 485 diri fay hattı tespit edilmiş durumda.

Vatandaşlar, evlerinin bulunduğu bölgelerde fay hattı olup olmadığını https://tdth.afad.gov.tr/TDTH/main.xhtml adresinden e-Devlet girişi yaparak öğrenebiliyor. Türkiye Deprem Tehlike Haritası İnteraktif Web Uygulaması üzerinden yapılan sorgulamalarla, yaşanılan adresin deprem tehlikesi altında olup olmadığı kolayca kontrol edilebiliyor.

Diri fay, tarihsel dönemde deprem üretmiş faylara verilen isim olarak tanımlanıyor. Bu fayların, gelecekte de yeniden büyük depremler üretme potansiyeli bulunuyor. MTA tarafından üç farklı ölçekte sunulan fay haritası, 1992’den bu yana yapılan araştırmaların en güncel halini yansıtıyor.

Fay hattı üzerinde yer alan bazı iller ise şöyle: Aksaray, Aydın, Balıkesir, Bolu, Burdur, Bursa, Bingöl, Denizli, Eskişehir, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Hatay, İzmir, Kahramanmaraş, Manisa, Muğla, Kocaeli, Konya, Osmaniye, Sakarya ve Tokat.

Özellikle Doğu Anadolu Fay Hattı; Hatay’dan başlayarak Osmaniye, Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, Elazığ, Bingöl ve Muş illerinden geçip Erzincan’da Kuzey Anadolu Fay Hattı ile birleşiyor. Bu iki büyük fay hattı üzerinde olan yerleşim yerleri için risk her zaman yüksek.

Uzmanlara göre, Kuzey Anadolu Fay Zonu yılda yaklaşık 17-25 milimetre, Doğu Anadolu Fay Zonu ise 10 milimetre kayma hızıyla hareket ediyor. Bu durum, her iki hatta da sismik enerji birikimine neden oluyor. Uzmanlar, bu bölgelerde yaşayan vatandaşları depreme karşı hazırlıklı olmaları konusunda uyarıyor.

Deprem risk haritası üzerinden yaşadığınız yerin durumu hakkında bilgi edinmek, hem bireysel önlemler hem de yapı güvenliği açısından büyük önem taşıyor.

(Haber Merkezi)