<div>Baro tarafından yapılan açıklamada, “Aylar süren abluka altında temel yaşamsal haklardan mahrum bırakılan bir halkın dramı, sadece uluslararası hukukun değil, insan vicdanının da ağır bir şekilde ihlalidir” denildi. Gazze’de kadınların bir tas yemek, çocukların bir damla su için beklediği ifade edilen açıklamada, insanların çaresizlik, yoksulluk ve susuzlukla kuşatıldığı belirtildi.</div> <div>Gıda, su, ilaç ve barınma gibi temel ihtiyaçlara erişimin engellendiğine dikkat çekilen açıklamada, açlık ve hastalık gibi unsurların sivillere karşı birer silah gibi kullanıldığı kaydedildi. Açıklamada, bu durumun yalnızca fiziksel yıkımı değil, insan onurunun tümüyle hedef alındığı bir yok oluş süreci anlamına geldiği vurgulandı.</div> <div>Siirt Barosu, açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi:</div> <div>“Gazze’de yaşanan zulme karşı susmak, bu suça ortak olmaktır. Tüm uluslararası kurumları, hukuk mekanizmalarını ve vicdan sahibi tüm kesimleri harekete geçmeye çağırıyoruz. Bu insanlık suçu derhal durdurulmalı; abluka kaldırılmalı ve sivillerin temel yaşamsal haklara erişimi sağlanmalıdır.”</div> <div> </div> <div>(Ahmet Şinasi KILIÇASLAN)</div>