Tahir Eren
Köşe Yazarı
Tahir Eren
 

Onurlu Yaşamak

Bir insanın yaşayıp yaşamadığını anlamak için nabzına değil onuruna bakın; duruyorsa yaşıyordur. Che Guevara İnsan Onur’unun sözcük anlamına baktığımızda izzetinefis, haysiyet, özsaygı, şeref, erdem, vakar, gurur, saygınlık, kendine saygı duyma ve başkalarını da kendine saygılı kılma olarak açıklanmaktadır. Kutsal kitabımız olan Kuran kerim de İnsan onuru ile ilgili ayete, İnsan onurla yaşar. Ant olsun, biz insanoğlunu onurlu kıldık”. (İsra, 70) denilmektedir. Onur kelimesi, sözlük tanımı ile “insanın kendine karşı duyduğu saygı, şeref, özsaygı, haysiyet, izzetinefis” ve diğer bir tanımlama ile de “başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar” olarak anlamlandırılmıştır. Onur dendiğinde akla gelmesi gereken ilk kavram İnsani değeridir.  Onu değerli yapan sahip olduğu ve diğer canlılarda bulunmayan bilmesi, düşünmesi, irade sahibi olması, eğitilmesi, önceden görmesi, tavır takınması, bilime inanması, sevmesi, özgür olması, dilinin olması, çalışması, özellikleri ile insanı değerli kılar. Bilgisizlik, cahillik de onursuzluğa yol açabilir. İlkeli olmak, insani değerlerle yaşamak gerekir. Bu ilke ve değerlerden ödün vermemek, tutarlı olmak, çıkarlarımızdan, hırslarımızdan, benciliklerimizden, zalimliklerimizden, şiddetten, cehaletten uzaklaşmak gerekir. İnsan ve insan hakları kutsaldır. Bu haklarını görmemek, kullandırmamak bir affedilemez bir insanlık suçudur. Birileri düzenden beslenirken sermayesine bir kat daha arttırırken diğerinin duyarlı davranıp insan haklarının mücadelesini vermesi vicdani olarak kutsaldır. Bugün dünyada şovenist insan haklarını ihlal eden devletler ve aşırı milliyetçi liderler türemiştir. Yine Emperyalist devletler silah satmak için savaşları köpürtmeleri bir gerçekliktir, Kirli Savaşlar sonucunda ölümler artmakta insanlar yerinden olup mülteci durumuna düşmektedir.  Filistin’de ister dini Müsülman ister Yahudi kökenli sivil insanlar bombalar neticesinde hayatını kaybetmektedirler. Bu vahşeti görmeyen insan değildir. Bunu görüp de Suriye’de, Irak’ta İran’da Ukrayna’da Afganistan’daki bombalamaları sonucundaki insan kıyımını görmeyenler ya cahil yada onurunu yitirmiş insanlardır. Onurlu insanlar devletlerin pencerelerinden değil insani gerçeklerden bakmalıdır, sırf doğruları söylediğinden dolayı tutuklanan mülteci duruma düşen gazeteciler, siyasetçiler, insan hakları aktivistleri, muhalifler aydınlar var. Bunları görmemek, bu onurlu insanlara sahip çıkmamak, mücadelelerine destek olmamak bizi insanlıktan uzaklaştırır. Büyük şair Nazım Hikmet Ran dizelerinde ne güzel dile getirmiş. Esas olan sadece yaşamak değil, insana yakışır şekilde ve onurlu yaşamaktır. Teslim olmadan, boyun eğmeden, sürünmeden, el etek öpmeden yaşamaktır. İran da özgürlük mücadelesini veren rejim muhalifi bir özgürlük savaşçısının idam edilmeden söyledikleri acı bir gerçekliği ortaya koymaktadır. “Bizde bilirdik yaşamasını. Okuyup, meslek edinebilirdik mesela... Aşık olabilir ve şiirler yazabilirdik, sonu kavuşmakla biten yada bitmeyen. Ya da şimdi sizin, işte, evde, yolda oturup okuduğunuz bu yazıyı bizde okuyabilirdik. Evet, evet yapabilirdik hepsini. Annemizin dizine başımızı koyup, saçımızla oynamasına izin verebilirdik... Ama birilerimizin önde durması gerekiyor. Kimliksiz ve sıradan ve tutsak edilmiş bir hayat ile kaldırıp başımızı gökyüzüne hangi yüzle bakabilirdik ki? Savaşıyoruz ve canımızı veriyoruz, utancı silmek için bilincimizden ve gelecekten... Bakın, ölüm bir adım ötede ama gülerek gidiyoruz. Zalim sevinmesin diye. Siz yaşayın diye. Utanmayın diye. Unutmayın diye... Buradayız, yanı başınızda. Özgürlüğün doğduğu o güneş vakti, yine gülerek aranıza katılacağız!”  Kısacası Onurlu yaşamak, insanı insan yapan özelliklerle yaşamaktır. Bilme, düşünme, bilim sanat yapma özellikleri, duyguları engellenmiş, özgürlüğü ve iradesi elinden alınmış bir kişinin onuru, yani değeri çiğnenmiş demektir.  Ne mutlu bedel ödeyerek bize örnek olan ve onurlu bir gelecek sağlayan güzel onurlu insanlara. İnsanlığın geleceği İktidarlardan pay alma, yalaka insanlarda değil. Geleceğimiz insan onuru için mücadele eden güzel insanlardadır. Allah herkese onurlu bir yaşam nasip etsin. Ahmed Arif şiirinin dizelerinde seslenir insanlığa. Onurda ağlar Tutma gözyaşlarını Onur da ağlar.... Bırak yıkansın gökyüzü, Lacivert, yeşil, altın Işıkları günbatının. Ne alnımızda bir ayıp Ne koltuk altında Saklı haçımız. Biz bu halkı sevdik Ve bu ülkeyi. İşte bağışlanmaz Korkunç suçumuz.
Ekleme Tarihi: 16 Aralık 2023 - Cumartesi
Tahir Eren

Onurlu Yaşamak

Bir insanın yaşayıp yaşamadığını anlamak için nabzına değil onuruna bakın; duruyorsa yaşıyordur. Che Guevara

İnsan Onur’unun sözcük anlamına baktığımızda izzetinefis, haysiyet, özsaygı, şeref, erdem, vakar, gurur, saygınlık, kendine saygı duyma ve başkalarını da kendine saygılı kılma olarak açıklanmaktadır.

Kutsal kitabımız olan Kuran kerim de İnsan onuru ile ilgili ayete, İnsan onurla yaşar. Ant olsun, biz insanoğlunu onurlu kıldık”. (İsra, 70) denilmektedir.

Onur kelimesi, sözlük tanımı ile “insanın kendine karşı duyduğu saygı, şeref, özsaygı, haysiyet, izzetinefis” ve diğer bir tanımlama ile de “başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar” olarak anlamlandırılmıştır. Onur dendiğinde akla gelmesi gereken ilk kavram İnsani değeridir.  Onu değerli yapan sahip olduğu ve diğer canlılarda bulunmayan bilmesi, düşünmesi, irade sahibi olması, eğitilmesi, önceden görmesi, tavır takınması, bilime inanması, sevmesi, özgür olması, dilinin olması, çalışması, özellikleri ile insanı değerli kılar. Bilgisizlik, cahillik de onursuzluğa yol açabilir. İlkeli olmak, insani değerlerle yaşamak gerekir. Bu ilke ve değerlerden ödün vermemek, tutarlı olmak, çıkarlarımızdan, hırslarımızdan, benciliklerimizden, zalimliklerimizden, şiddetten, cehaletten uzaklaşmak gerekir. İnsan ve insan hakları kutsaldır. Bu haklarını görmemek, kullandırmamak bir affedilemez bir insanlık suçudur. Birileri düzenden beslenirken sermayesine bir kat daha arttırırken diğerinin duyarlı davranıp insan haklarının mücadelesini vermesi vicdani olarak kutsaldır.

Bugün dünyada şovenist insan haklarını ihlal eden devletler ve aşırı milliyetçi liderler türemiştir. Yine Emperyalist devletler silah satmak için savaşları köpürtmeleri bir gerçekliktir, Kirli Savaşlar sonucunda ölümler artmakta insanlar yerinden olup mülteci durumuna düşmektedir.  Filistin’de ister dini Müsülman ister Yahudi kökenli sivil insanlar bombalar neticesinde hayatını kaybetmektedirler. Bu vahşeti görmeyen insan değildir. Bunu görüp de Suriye’de, Irak’ta İran’da Ukrayna’da Afganistan’daki bombalamaları sonucundaki insan kıyımını görmeyenler ya cahil yada onurunu yitirmiş insanlardır. Onurlu insanlar devletlerin pencerelerinden değil insani gerçeklerden bakmalıdır, sırf doğruları söylediğinden dolayı tutuklanan mülteci duruma düşen gazeteciler, siyasetçiler, insan hakları aktivistleri, muhalifler aydınlar var. Bunları görmemek, bu onurlu insanlara sahip çıkmamak, mücadelelerine destek olmamak bizi insanlıktan uzaklaştırır.

Büyük şair Nazım Hikmet Ran dizelerinde ne güzel dile getirmiş.

Esas olan sadece yaşamak değil, insana yakışır şekilde ve onurlu yaşamaktır. Teslim olmadan, boyun eğmeden, sürünmeden, el etek öpmeden yaşamaktır.

İran da özgürlük mücadelesini veren rejim muhalifi bir özgürlük savaşçısının idam edilmeden söyledikleri acı bir gerçekliği ortaya koymaktadır.

“Bizde bilirdik yaşamasını. Okuyup, meslek edinebilirdik mesela... Aşık olabilir ve şiirler yazabilirdik, sonu kavuşmakla biten yada bitmeyen. Ya da şimdi sizin, işte, evde, yolda oturup okuduğunuz bu yazıyı bizde okuyabilirdik. Evet, evet yapabilirdik hepsini. Annemizin dizine başımızı koyup, saçımızla oynamasına izin verebilirdik...

Ama birilerimizin önde durması gerekiyor. Kimliksiz ve sıradan ve tutsak edilmiş bir hayat ile kaldırıp başımızı gökyüzüne hangi yüzle bakabilirdik ki? Savaşıyoruz ve canımızı veriyoruz, utancı silmek için bilincimizden ve gelecekten...

Bakın, ölüm bir adım ötede ama gülerek gidiyoruz. Zalim sevinmesin diye. Siz yaşayın diye. Utanmayın diye. Unutmayın diye...

Buradayız, yanı başınızda. Özgürlüğün doğduğu o güneş vakti, yine gülerek aranıza katılacağız!” 

Kısacası Onurlu yaşamak, insanı insan yapan özelliklerle yaşamaktır. Bilme, düşünme, bilim sanat yapma özellikleri, duyguları engellenmiş, özgürlüğü ve iradesi elinden alınmış bir kişinin onuru, yani değeri çiğnenmiş demektir.  Ne mutlu bedel ödeyerek bize örnek olan ve onurlu bir gelecek sağlayan güzel onurlu insanlara. İnsanlığın geleceği İktidarlardan pay alma, yalaka insanlarda değil. Geleceğimiz insan onuru için mücadele eden güzel insanlardadır. Allah herkese onurlu bir yaşam nasip etsin.

Ahmed Arif şiirinin dizelerinde seslenir insanlığa.

Onurda ağlar

Tutma gözyaşlarını
Onur da ağlar....
Bırak yıkansın gökyüzü,
Lacivert, yeşil, altın
Işıkları günbatının.
Ne alnımızda bir ayıp
Ne koltuk altında
Saklı haçımız.
Biz bu halkı sevdik
Ve bu ülkeyi.
İşte bağışlanmaz
Korkunç suçumuz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kurtalangazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.