Nebahat Yıldız
Köşe Yazarı
Nebahat Yıldız
 

KOCAMAN SEVMEK

Ne tuhaftır değil mi Her şeyin fazlasının zararlı olması. ani deriz ya çok sevmek istiyorum, çok açım, çok özledim, çok çok çok çok. Bu girdabın içine girince insan anlıyor çoğun zararlı olduğunu oysa. Dozunda gerekir her şeyi sevmek bile aslında ama elimizde olmadan hep çok isteriz. Her şeyin çoğu ve en güzeli benim olsun her şey çok güzel olsun. Yeteri kadar olması yeterli aslında bir bilebilsek bunu. Canımız yanıyor işte böyle çok olunca her şey ağır geliyor, fazla geliyor sevginin çoğu bile. Derdin çoğu, mutluluğun çoğu boşuna yük hiç olmasın daha iyi diyor bazen insan ama hep açlığını çekiyoruz tuhaf bir döngü açıkçası. Aslında yaratılışımızda var herhalde bu eksiklik aç gözlü olmamız her şeye aç olmamız. Sevgiye aç olmak doyumsuz olmak, mesela tam rayına oturtuyoruz her şeyi yaşadıkça öğreniyoruz aslında birçok şeyin fazlalığını, eksikliğini fark ediyoruz da fakat yaş kemale eriyor işte böyle. Bu kez de gerekli oluyor ihtiyaç haline geliyor. Çok sevilmek, çok ilgi, çok saygı. Aksi halde değersiz hissettiriyor çokluğa muhtaçlık. Kocaman sarılmak istiyor insan. Kocaman sevilmek. Kocaman bir nefes almak ya da. Derinden doyasıya. Ciğerlerimizi acıtıyor sonra bu, zamanında almadığımız nefesin sessiz kalmış kuytu yaraları. Neresinden tutsak elimizde kalıyor her hal. İşte böyle git geller yaşıyor sonra benliğimiz. Doğru olan neydi peki ne yapmalıydık. Bilmiyorum evet fakat hayatı akışında yaşamalı ve elimizdekiyle mutlu olmayı denemeliydik bir de galiba...  Kocaman pişmanlıklardan uzak, kalan ömür diliyorum sevgili okurlarım...
Ekleme Tarihi: 16 Ocak 2024 - Salı
Nebahat Yıldız

KOCAMAN SEVMEK

Ne tuhaftır değil mi Her şeyin fazlasının zararlı olması.

ani deriz ya çok sevmek istiyorum, çok açım, çok özledim, çok çok çok çok. Bu girdabın içine girince insan anlıyor çoğun zararlı olduğunu oysa. Dozunda gerekir her şeyi sevmek bile aslında ama elimizde olmadan hep çok isteriz. Her şeyin çoğu ve en güzeli benim olsun her şey çok güzel olsun. Yeteri kadar olması yeterli aslında bir bilebilsek bunu.

Canımız yanıyor işte böyle çok olunca her şey ağır geliyor, fazla geliyor sevginin çoğu bile. Derdin çoğu, mutluluğun çoğu boşuna yük hiç olmasın daha iyi diyor bazen insan ama hep açlığını çekiyoruz tuhaf bir döngü açıkçası. Aslında yaratılışımızda var herhalde bu eksiklik aç gözlü olmamız her şeye aç olmamız. Sevgiye aç olmak doyumsuz olmak, mesela tam rayına oturtuyoruz her şeyi yaşadıkça öğreniyoruz aslında birçok şeyin fazlalığını, eksikliğini fark ediyoruz da fakat yaş kemale eriyor işte böyle. Bu kez de gerekli oluyor ihtiyaç haline geliyor. Çok sevilmek, çok ilgi, çok saygı. Aksi halde değersiz hissettiriyor çokluğa muhtaçlık. Kocaman sarılmak istiyor insan. Kocaman sevilmek.

Kocaman bir nefes almak ya da. Derinden doyasıya. Ciğerlerimizi acıtıyor sonra bu, zamanında almadığımız nefesin sessiz kalmış kuytu yaraları. Neresinden tutsak elimizde kalıyor her hal. İşte böyle git geller yaşıyor sonra benliğimiz. Doğru olan neydi peki ne yapmalıydık. Bilmiyorum evet fakat hayatı akışında yaşamalı ve elimizdekiyle mutlu olmayı denemeliydik bir de galiba...  Kocaman pişmanlıklardan uzak, kalan ömür diliyorum sevgili okurlarım...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kurtalangazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

16
Ocak
09
Haziran
06
Haziran
18
Nisan
13
Nisan
13
Nisan
13
Nisan